TBMM İnsan Hakları İnceleme Komisyonu’na Halkbank tarafından gönderilen belge, KHK ile ihraç edilmenin kredi kartlarına kısıtlama getirilmesine gerekçe olarak gösterildiğini ilk kez ortaya koydu.
Samsun’da yaşayan ana sınıfı öğretmeni Nazmiye Aydın, sınıf öğretmeni olan eşiyle beraber 15 Temmuz darbe girişiminin ardından 2016 yılının Eylül ayında Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile ihraç edildi. Aydın, 2019 yılında da Halkbank’tan gelen bir telefonla kredi kartının yenilendiğini öğrenerek bankaya gitti.
DW Türkçe’den Burcu Karakaş’ın haberine göre, yeni kartı temin etti ancak markette ödeme yaptığı sırada kredi kartının çalışmadığını fark etti. Müşteri hizmetlerini arayınca kartına bloke konduğunu öğrendi. Oysa kredi kartı borcu yoktu. Nedenini anlamak için banka şubesine gittiğinde, iptalin neden olduğunu anlayamadığını söyleyen banka çalışanlarından “Yapabileceğimiz bir şey yok” yanıtını aldı.
İki çocuk annesi Nazmiye Aydın, bir süre müşteri hizmetleri ile banka şubesi arasında mekik dokuduğunu anlatarak devam ediyor. Aydın, bankadaki bazı çalışanların KHK ile ihraç edilmesi nedeniyle olabileceğini düşündüğünü, ancak kendisine resmi bir açıklama yapılmadığını söylüyor.
Kendisine, hakkında açılan davada beraat kararı çıkmadan karta konulan kısıtlamanın kalkmayacağının söylendiğini sözlerine ekliyor ve şöyle devam ediyor:
“Kullanamadığım kartımın iptalini istemiştim ama bir süre sonra aidat borcu geldi. Sonrasında banka bu yanlışlığı düzeltti fakat karttaki kısıtlama kalkmadı. Birdenbire böyle bir durum olması dışlanmışlık hissi veriyor, çok üzüyor insanı.”
Nazmiye Aydın sonrasında da yaşadığı durumu HDP Kocaeli Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu ile paylaşmış.
“Müşterinin KHK ile ihraç edildiğinin anlaşılması üzerine…”
Gergerlioğlu da Aydın’ın başvurusunu TBMM İnsan Hakları İnceleme Komisyonu’na iletti. Nazmiye Aydın’ın itirazı üzerine Halkbank Merkezi Operasyonlar Daire Başkanlığı da Komisyon’a bir yazı gönderdi.
Söz konusu yazıda, “Müşterilerimiz hakkında yasal mercilerce tedbir, gözaltı, tutuklama vb. FETÖ/PDY terör örgütü ile ilgili yasal işlemler yapıldığına ilişkin bankamızca duyum alındığında, bankamız tarafından risk doğmaması için anılan müşteri hesapları ile ilgili aksiyonlar alınmaktadır” ifadeleri yer alıyor.
13 Şubat 2020 tarihli yazıda ayrıca kararın yasaya aykırı olmadığı belirtilerek “Müşterinin KHK ile ihraç edildiğinin anlaşılması üzerine müşterinin bankamız ile imzaladığı sözleşmeler ve ilgili mevzuat hükümleri kapsamında kredi kartına işlem kısıtı konulmuş ve kullanıma kapatılmıştır. Yapılan işlem Bankacılık Kanunu, Bankamız mevzuatı ve BDDK (Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu) düzenlemelerine uygundur” deniliyor.
“Hak ve özgürlüklere yönelik müdahale”
Avukat Benan Molu, gönderilen yazıda hukuken en sakıncalı olan noktalardan birinin kararda belirtilen “duyum” ifadesi olduğunu söylüyor. “Somut bir delil olmadan bir kişinin sadece hakkındaki belirli duyumlara dayanılarak bir bankadan hizmet almaktan engellenmesi, hukuksuzluğu daha da pekiştiriyor” diyor.
Bankaların belirli koşullarda kişilere kredi kartı vermeme ya da bir limit belirleme hakları olduğunu ifade eden Molu, “Ancak bu koşullar oluşmadan, üstelik hakkında kesinleşmiş bir cezanın olması bile normal koşullarda bir bankadan hizmet almayı engellemezken, sadece KHK ile ihraç edildiği için bir kişiye faydalanmak istediği hizmetin verilmemesi özel hayata saygı hakkı ve mülkiyet hakkı gibi hak ve özgürlüklere yönelik bir müdahale teşkil ediyor” diye ekliyor.
Avukat Molu’ya göre işlerini kaybeden, yurtdışına çıkmaları yasaklanan, iş bulmaları zorlaştırılan ve sosyal güvencelerini kaybeden KHK ile ihraç edilenler için bankaların kredi kartı verilmemesine yönelik kararı, sivil ölüme yönelik yeni bir müdahale.
“Adeta hayattan ihraç ediliyorlar”
HDP Milletvekili Gergerlioğlu ise banka tarafından yazılan yazının bugüne kadar dile getirdikleri iddiaların doğruluğunu ortaya koyduğunu söylüyor. “KHK’lılara vatandaş muamelesi yapılmamasını her zaman eleştiriyoruz. Kimi tapuda evini satamıyor, kimine kaza yaptığında özel sigorta şirketi parasını ödemiyor. İşe girmek için banka hesabı açmak lazım ama bankalar açmıyor. Genelde ya işi yokuşa sürüyor ya da ‘Yanlışlık olmuş’ diyorlardı. Bu açıdan bu belge net ve çarpıcı” diyor.
Gergerlioğlu, benzer uygulamalarda bulunan bankalar arasında özür dileyenler olduğunu da ekliyor.
KHK’lılara yönelik hayatın her alanında ayrımcı uygulamaların sergilendiğini savunan Gergerlioğlu, benzer uygulamaların Anayasa’daki eşitlik ilkesinin ihlali olduğunu vurguluyor. “Dışlanma ve işsizlik nedeniyle 60’dan fazla intihar vakası yaşandı. Adeta hayattan adeta ihraç ediliyorlar. Özel sektör de, ‘Biri tekme mi attı,? Ben de atayım’ diyerek cezalandırıyor. ‘Devleti karşıma alamam’ diyenler oluyor” diye konuşuyor.
“Size bir şey olmuş, ama ne?”
Akademisyen Can Irmak Özinanır da KHK ile ihraç edilen ve kredi kartı iptal edilen isimlerden biri. Şubat 2017’de Ankara Üniversitesi İletişim Fakültesi’nden ihraç edildikten yaklaşık bir ay sonra Vakıfbank’a ait kredi kartı iptal edilmiş. Asgari borç tutarını her ay düzenli olarak ödediğini söyleyerek “Banka şubesine gittiğimde bana karta sadece ödeme yapabileceğimi, harcama yapamayacağımı söylediler. Sebebini sorduğumda ise birkaç kere sistemden baktılar ve ‘Biz de anlamıyoruz, size bir şey olmuş ama ne’ dediler” diye anlatıyor.
KHK ile ihraç edildiğini ve bu durumla ilgili olup olamayacağını sorduğunda “Olabilir” cevabını almış. Ancak aradan geçen zamana karşın banka tarafından kredi kartının iptal edilmesiyle ilgili iletilen herhangi bir açıklama ya da resmi belge olmamış.