Euronews Türkçe , Ahmet Erkan Yiğitsözlü
Birleşmiş Milletler Keyfi Tutuklamalar Çalışma Grubu, Türkiye’den sekiz kişinin bireysel başvurusunu acil kodu ile ve iç hukuk yollarını tüketme koşulu olmadan kabul etti.
Euronews Türkçe’ye konuşan insan hakları hukukçusu Avukat Kurtuluş Baştimar, başvuruların Birleşmiş Milletler Keyfi Tutuklamalar Çalışma Grubu tarafından ‘sistematik hak ihlali’ olarak değerlendirdiğini ve iç hukuk yollarını tüketme gerekçesini şart koşmadan kabul edildiğini söyledi.
Türkiye’de adli yargılamaları sonucu ceza almış 8 kişi adına başvurunun yapıldığını belirten Baştimar, “Komite, Türkiye’de özgürlüğü keyfi bir şekilde elinden alınan binlerce insanın durumu ile ilgili son derece önemli karara imza attı. Başvuranlar arasında By-Lock kullandığı iddiası ile, Bank Asya’ya para yatırdığı ve derneklere üye olduğu gerekçesi ile tutuklanmış insanlar var. Komite bu kararı ile bunların tutuklamak ve insanları özgürlüğünden alıkoymak için yeterli bir sebep olarak kabul etmedi. Bu suçlamalar her ne kadar yerel mahkemeler tarafından suç olarak yorumlansa da Komite bu suçlamaları ifade özgürlüğünün bir şekli, örgütlenme hakkının kullanılması olarak yorumladı.” diye konuştu.
Komite iç hukuk yollarının tükenmesi şartını aramıyor
BM Keyfi Tutuklamalar Çalışma Grubu’nun, tutuklamaların ve gözaltıların keyfi olup olmadığını, uluslararası hukuka uygun olup olmadığını denetleyen uluslararası bir kuruluş olduğunu hatırlatan Baştimar, “Ülkemizde avukatlar keyfi tutuklamalar için AİHM’e başvuruyorlar. Ancak AİHM çok uzun yıllar alan ve iç hukuk yollarının tüketilmesi şartını katı bir şekilde uygulayan bir mahkeme. BM Çalışma Grubu ise, AİHM gibi iç hukuk tüketme şartı aramaz başvuruların kabulünde. Yani iç hukuk yolu tüketmeden, Anayasa Mahkemesi’ne başvurmadan BM Keyfi Tutuklamalar Çalışma Grubuna başvurabilirsiniz. AİHM ise, keyfi tutuklamalar ile alakalı kararları çok uzun yıllar sonra açıklarken, BM Keyfi Tutuklamalar Komitesi çok hızlı ve kısa sürede başvuruları karara bağlıyor.” diyor.
Tutuklular tazminat talep edebilecek
Türkiye’nin uluslararası sözleşmelere uyma zorunluluğu bulunduğuna dikkat çeken Baştimar: “Başvurucular, Birleşmiş Milletler Keyfi Tutuklamalar Çalışma Grubu kararını yerel mahkemelerde kullanarak tazminat talep edebilecek. Komite, kararını dayandırdığı uluslararası siyasal ve medeni haklar sözleşmesi, Anayasanın 90. madde ve Viyana sözleşmesinin 26. maddesi gereği bağlayıcılığı vardır. Komite’nin AİHM gibi infaz mekanizmasının olmaması kararların bağlayıcılığı ve uygulanması ile alakalı hiçbir engel teşkil etmez.
Nitekim Balyoz davasında, hem AİHM hem de Türkiye, Birleşmiş Milletler Keyfi Tutuklamalar Çalışma Grubu kararlarını bağlayıcı olarak kabul etmiştir. Bu şekilde toplu halde başvuruların kabul edildiği ve emsal olarak verilebilecek bir dava Birleşmiş Milletler Keyfi Tutuklamalar Çalışma Grubu verdiği Ergenekon davasıdır. 250 sanık adına yapılan başvuru sonucunda, yargılananlar tazminata hak kazanmış ve tahliyelerinin yolu açılmıştır” şeklinde konuştu.
Çalışma Grubunun gerekçeli kararının iki ay içinde açıklanması bekleniyor.