Bu düzen OHAL/KAYYUM/KHK’lar eliyle sürdürülmeye çalışılıyor. Ohal bahane gösterilerek işçi grevleri yasaklanıyor, 152 bin kamu emekçisi KHKlarla ihraç ediliyor ve hala edilmeye devam ederken, 500 bin emekçi, güvenlik soruşturması kapsamında ya işten atıldı ya da hiç işe alınmadı.
Kod 37, kod 38, kod 29, kod 46 gibi kodlarla işçiler, emekçiler ömür boyu işsizlik sopası ile yoksunluğa, yoksulluğa, açlığa mahkum ediliyor. Diğer yandan siyasi iktidar bu kodlarla başta işçi emekçiler olmak üzere aslında tüm toplumu korku iklimiyle terbiye etmeye, sindirmeye ve yıldırmaya çalışılıyor. Siyasi iktidar kendinden olmayanı, muhalifleri, hak arayan ve örgütlü mücadelede ısrar edenleri anti demokratik ve polis devleti uygulamaları ile uluslararası, anayasal ve yasal hakları rafa kaldırmış ve tek adam keyfiyeti ile ülkeyi yönetmek istemektedir.
OHAL/KAYYUM ve KHK’LAR bir yanı ile toplumsal muhalefeti susturma ve sindirme aracı iken diğer yanı ile tek adam rejimini tahkim etmenin en önemli aparatları haline gelmiştir. Ancak sivil ölüm ve ağaç kabuğu ömür boyu işsizlik ve hakların rafa kaldırılmasına ve gasp edilmesine rağmen bu ülke topraklarında mücadele iradesi bu güne kadar hiç bitirilememiş mücadele edenler her defasında kaldıkları yerden yeniden ayağa kalkmış ve emek demokrasi ve insani haklar için mücadele etmişlerdir.
Bu ülkede devletin baskı, zoru hep olmuştur ancak bunlara karşı, direnenler ve mücadele edenler de hiç yılmadan yorulmadan mücadelenin parçası, öznesi ve yürütücüsü olagelmişlerdir. Mücadele tarihimizden aldığımız güçle hep birlikte bu günü örgütlemeye ve geleceği inşa etmeye hem gücümüz, hem pratiğimiz, hem de irademiz var.