İstanbul KHK’lılar Platformu, 10-17 Aralık İnsan Hakları Haftası dolayısıyla tuttukları “Adalet Nöbetinin” 3.gününde basın açıklaması yaptı. Açıklamaya çok sayıda sivil toplum kuruluşu, HDP milletvekili Musa Piroğlu ve İstanbul Emek Barış ve Demokrasi Güçleri destek verdi.
İşte o açıklamalar:
Değerli Basın Emekçileri, Kıymetli Halkımız;
İstanbul KHK Platformu olarak İnsan Hakları Haftası nedeniyle başlattığımız adalet nöbetimizin üçüncü gününde hepinizi Kadıköy meydanından saygıyla selamlıyoruz.
KHK insanlık suçudur diyoruz; çünkü 15 Temmuz darbe girişimi bahane edilerek darbe ile hiç bir alakası olmayan yüzbinlerce insan mağdur edilmiştir.
Darbe girişimini fırsat bilen güç sahipleri adeta bir cadı avı başlatarak tüm muhalifleri etkisiz hale getirmişlerdir.
İşlerinden çıkarmış, mallarına el koymuş, hapse atmış, tüm özgürlüklerini kısıtlamış, adalet mekanizmasını tıkayarak haklarını arayamaz hale getirmiştir. Talimat yargısını devreye sokan güç sahipleri medyayı ve muhalif basını susturmuş, yaptıkları algı yönetimi ile halkın gerçekleri öğrenmesine izin vermemiştir.
Adaletin işletilmesine fırsat bile tanımamıştır.
Yapılanlar insanlık suçudur; çünkü OHAL KHK’ları ile ülkenin anayasası yok sayılmıştır.
Vatandaşı olduğumuz ülkemizde hiçbir vatandaşlık hakkımızı kullanamamaktayız. Sigortalı bir işte çalışamıyor, kredi çekemiyor, bankada hesap açamıyor, kendi mülkümüzü dahi satamıyoruz. Yurt dışına çıkmamız engellendiği gibi yurtiçi seyahatlerimiz dahi engellenmektedir.
Bizlerin yaşam hakkını tamamen yok etmek isteyen iktidar işsiz bir arkadaşımıza iş bulmamızı, eşi hapiste bir kardeşimizin çocuğuna mama bez götürmemizi dahi terör faaliyeti saymaktadır.
Geçirdiğimiz 4,5 yıl içerisinde resmi rakamlarla açıklanan 430 KHK mağdurunun vefat ettiğini bilmekteyiz.
Yaşanan sıkıntılar yuvaların dağılmasına neden olmuştur.
Sayıları milyonları bulan bir nesilde kalıcı izler bırakacak büyük bir facia yaşanmaktadır.
Olayın insan hakları boyutu yüzyıllarca araştırma tezlerine konu olacak, üniversite kürsülerinde tartışılacaktır.
İktidar yanlısı medya görmese de, ülkemizde nazi katliamını aratmayan bir insanlık suçu yaşanmaktadır.
KHK insanlık suçudur; çünkü insanları ekonomik, sosyal, psikolojik ve sivil ölüme terk ediyor.
KHK’lar insanlık suçudur çünkü yuvaları yıkıyor.
KHK’lar insanlık suçudur çünkü masumları hasta, yaşlı, çocuklu, engelli demeden hapsediyor ve pandemi nedeniyle çıkarılan infaz yasasından dahi yararlandırmıyor.
KHK’lar insanlık suçudur; çünkü güç sahiplerinin kin ve nefret dolu eylemlerine kılıf olmaktadır. Öyle ki hücrede tek başına beyaz plastik sandalyede ölü bulunan Mustafa Kabakçıoğlu’nu, göz altında işkenceyle öldürülen öğretmen Gökhan Açıkkollu’yu, ”ülkemde bağıra bağıra öleceğim, hiçbir yere gitmeyeceğim” diyen ve dediği biçimde adeta bir çınar gibi zulme dimdik meydan okurken yitirdiğimiz KHK mücadelemize öncülük eden Prof. Dr. Haluk Savaş hocamızı, dünyanın gözü önünde kaybettiğimiz kara efemiz Ahmet Burhan Ataç’ı ve daha onlarca masumu almış ama bu öfke hız kesmemiştir. Bu öfke utanmamıştır. Bu öfke algı yönetimini arkasına almış zulmüne devam etmektedir.
Bu öfke, silahından ateş edilmemiş yüzlerce harbiyeli öğrenciyi, olup bitenden habersiz erleri halen zindanlarda tutmakta ve müebbetle yargılamaktadır.
Tarafsız bir gözle bakıldığında apaçık görülecektir ki süreçte zulmedilen insanların hükmet politikalarına muhalif olmaktan başka hiç bir suçu yoktur.
Muhalif olmak dünyanın hiç bir yerinde suç değildir.
Yaşanan her şeye rağmen biz asla umudumuzu kaybetmedik.. Bizlere karşı işlenen tüm insanlık suçlarının hukuk önünde hesabını soracağımız, sorumluların yargılanacağı, hesap vereceği günleri bekliyoruz. O günün hemen gelmesi için mücadele ediyoruz. Biz khklılar platformu o günün geleceğine inanıyoruz.
Çünkü haklıyız.
Haklı susamaz!
Haklı, zulme razı olamaz…
Meşru ve demokratik yollarla hakkımızı aramaktan asla vazgeçmeyeceğiz.
Hepinizi haklı sesimize güç vermeye, bize destek olmaya çağırıyor ve tekrar haykırıyoruz;
KHK’lar gidecek biz kalacağız!
İstanbul KHK’lılar Platformu
